Elektrik Sayacının Alt Sınırı ve Bundan Faydalanma Fikri

Başlatan seron, 05 Kasım 2014, 13:25:40

seron

Arkadaşlar telefon, tablet,... şarjlı veya adptörle çalışan birçok cihazın uyku konumunda elektrik harcadığı malumunuz. Bu elektrik 5-10W gibi aslında önemsemediğimiz miktarda bir güç sarfiyatı ise de toplamda aslında önemsenecek miktarda bir maliyeti olduğu da bir gerçek.

Hatta şu linkte ayrıntılı bilgi de var. Şaşıracaksınız:

Her neyse. Geleceğimiz için faydalı olamayacaksa da en azından evimiz için birşeyler yapmak geldi aklıma ve "damlaya damlaya göl olur" misali, eğer elektrik sayaçları belli bir akım ya da watt değerinden aşağıdaki güçleri saymıyor ise (yıllar önce biryerden okudum sanki ama nereden okuduğumu bilmiyorum), şebekeden çekeceğimiz çok çok küçük bir güç ile bataryaları uzun vadede şarj edip kullansak ya...

Yani normalde bir pili 3-15 saatte şarj ediyorsak, 24 veya 48 saatte neden şarj etmeyelim gibi bir şey.

Saçmaladım...

"Cep telefonları, tabletler... sık kullanılıyor ve sürekli şarj desteği gerekiyor..."

Sabredin anlatayım.

Eğer kurşunlu bir akümülatör "peryodik olarak kesilip açılan" bir akım-gerilim ile kesik kesik şarj edilebilirse, aydınlatma gideri gibi yüksek güç gerktirmeyen masrafları faturadan düşebilir miyiz?

Bu akümülatörü bir invertör ile ilişkilendirerek sadece şarjlı/adaptörlü cihazlar için "bedava kaynak" olarak kullanabilir miyiz?

Ne de olsa elektrik sayacımız atıyorum; 40mA altında çekilen akımı saymıyor(diyelim), neden 20mA akım ile güç çekerek bu güçten faydalanmayalım? Ne de olsa kayıplar da var?

Size zahmet hem aşağıdaki devreleri inceleyin, hem de fikir saçma mı yoksa akıllıca mı yorum yapın. İstediğiniz gibi eleştirin, darılmam.


Anlamayanlar giften fikir edinebilir.


örnek elektrik sayacı el kitabı: http://www.elektromed.com.tr/Uploads/pdf/2012_elektrik_Sayaclari_TR.pdf


abraham

Ellerinize sağlık hocam güzel anlatım olmuş. Bize anlatabilmek içinde bayağı zahmete girmişsiniz. Teşekkür ederim.

Tahminimce Elektrik sayacını hiç kullanmayan bir ev bulmak pek mümkün olmayabilir. Sonuçta geceleri en zından buzdolabı bağlı olduğu için sayaçtan geçen akım miktarı ölçüm aralığında olacaktır.ölçmeye başlanacak minimum akım değerinin 20 -40 mA değilde 100mA in üzerinde bir sayaç bulmanız bu projenin gerçekleştirilebilmesi açısından daha verimli ve tatminkar sonuçlar almanızı sağlayabilir.
Zira 4 amper 6 volt luk bir aküyü şarj edeceğimizi varsaysak 4000mA i doldurmak için yaklaşık 200 saate (yaklaşık 8 gün) ihtiyacımız olacak.
Ayrıca kullandığımız araç ve gereçlerin tüketim miktarını düşünürsek elde edilecek elektriğin çok fazla kullanım alanı olamayacak.

Ancak herşeye ramen buzdolabının çalışmadığı zamanlarda kullanılabileceğini düşünsek  bir ve ya birkaç adet ledi (düşük akım da çalışacak şekilde ) çalıştırabileceğimiz kadarını depo etmeniz mümkün olabilir. bunun için 200 - 300 mA lik düğme pil ve bir  yada iki beyazled kullanarak projenizin kullanılabilirliğini gösterebilirsiniz.

Eğer enerji depolamak için Güneş enerjisini kullanırsanız hem daha verimli sonuçlar elde edebilirsiniz hemde ( verdiğim ilk örnek için ) 8 gün gibi uzun süreler beklemek zorunda kalmazsınız.Tek sorunu Başlangıç maliyeti gerçekten yüksek.
Tekrar teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

seron

ilgilendiğiniz için sağolun.

buzdolabı vs önemli değil ben eksik anlatmışım.

evdeki diğer cihazlar çalışaduracak ama uzun vadede doldurulan ve devamlı şarjda duran bir sistem ile çok basit gereksinimler karşılanacaktır. mesela 8-10 gün veya 1ay boyunca şarjda bekleyen sistem, elektrikler kesilince bir araç invertörü ile acil aydınlatmayı devreye sokacak ve o arada adaptör ile çalışan cihazlar çalıştırılacak.

değer mi?

işte konuyu bu yüzden açtım. bahsetmiş olunduğu gibi şebekeye bağlanan bu sistem de enerji harcayacak ve kayıplar olacaktır. dolayısı ile mükkemmel ya da çözüm üretecek bir sistem olduğunu idda etmiyorum sadece "nasıl olsa kayıolar oluyor, nasıl olsa 20mA ya kadar devlet/elektrik şirketi ücret ödemiyor ve bu sistemle kaçak elektrik kullanmış olmuyoruz o halde bunu değerlendirelim diyorum.

elbette unuttuğum y da hesaba katmadığım bazı şeyler olabilir. bazılarını da bilinçli olarak yazmadım. bakalım ustalar ne diyecekler diye...

hayırlısı...

abraham

hocam benim anladığım elektrik sayacı 20mA ile 10A arası geçiş olduğunda ölçüm yapıror. kayıt dışı olarak kullanabilmek için sayaçtan 20mA in altında geçiş olması lazım.Yani enfaz la 19mA gibi. Cihazımız 19mA bile çekse evdeki diğer eşyaların çektiği akımlar üst üste toplanacağı için kayıt dışı olmayacak.bu sebepten dolayı herhangi bir cihazın çalışmadığı yada bağlı olmadığı zamanlarda kullanırsanız kayıt dışı olacaktır.

Ayrıca internette yazılana göre 1kW elektrik vergiler dahil yaklaşık 42krş olduğundan ( bu bilgi yalnış olabilir faturamızı bulamadığım için - sadece makbuzlar var- kontrol edemiyorum ) bence pek değmeyebilir. Ancak bir kenarda unutabileceğiniz bir sistem yaparsanız kuruş kuruş kar edebilirsiniz :) Neden olmasın.

seron

TEBRİKLER!

diğer ustalarımız ileri düzey elektronik uygulamaları yerine böyle basit konulardan hoşlanmadıklarından özellikle bazılarını takip ettim, konuya bakan gitti bakan gitti...

siz kurmuş olduğum en önemli tuzağı keşfettiniz hocam.

evet, yukarıda anlattığım gibi hani dedim ya bilinçli olarak bazı şeyleri yazmadım diye, bir önceki yazıda bahsederken zaten üzerinden geçmiştiniz: hiçbir elekrik aleti kullanmayan yani sayacı boşta olan ev varmıdır bilmiyorum diye...

işte mesele burada. elektrik sayacı hiç çalışmamalı ki "bedavadan kuruş kuruş" elektrik çekelim.

yıkarıdaki devre her cihazın sustuğu, tatil vs için evinn terk edildiği durumlarda işe yarayacaktır ki bu da zaten önerdiğim sistemin ne kadar verimli olabileceği hakkında fikir veriyor.

tekrar tebrik ederim... ;)

abraham

Estafirullah hocam acizane fikirlerimi ifade ettim.
Açıkçası birkaç aydır bu forumda üyeyim ve şimdiye kadar hiçbir foruma üyeliğim yok. Bu yazılanları okurken illaki aklımızdan birşeyler geciyor.Ama yazıya dökme hem zahmetli hemde zaman istediği için ister istemez insan tereddüt ediyor ( ya da üşeniyor) .
sonuçta insan kendi düşüncelerini herzaman paylaşmaya değer yada yazmaya değer görmüyor. Sözlü tartışmada olsa daha akıcı olacağı için fikir beyanı daha kolay oluyor.yazı modunda biraz arka planda bırakıyoruz bazı şeyleri.

yolgezer

Alıntı yapılan: seron - 05 Kasım 2014, 20:35:43TEBRİKLER!

diğer ustalarımız ileri düzey elektronik uygulamaları yerine böyle basit konulardan hoşlanmadıklarından özellikle bazılarını takip ettim, konuya bakan gitti bakan gitti...

siz kurmuş olduğum en önemli tuzağı keşfettiniz hocam.

evet, yukarıda anlattığım gibi hani dedim ya bilinçli olarak bazı şeyleri yazmadım diye, bir önceki yazıda bahsederken zaten üzerinden geçmiştiniz: hiçbir elekrik aleti kullanmayan yani sayacı boşta olan ev varmıdır bilmiyorum diye...

işte mesele burada. elektrik sayacı hiç çalışmamalı ki "bedavadan kuruş kuruş" elektrik çekelim.

yıkarıdaki devre her cihazın sustuğu, tatil vs için evinn terk edildiği durumlarda işe yarayacaktır ki bu da zaten önerdiğim sistemin ne kadar verimli olabileceği hakkında fikir veriyor.

tekrar tebrik ederim... ;)
ne yani seron? şimdi sen trolleme mi yaptın:)

seron

Alıntı yapılan: yolgezer - 05 Kasım 2014, 22:02:15ne yani seron? şimdi sen trolleme mi yaptın:)

hayır trolleme yapmadım konuma devam ediyorum.

sistemin ne kadar sürede şarj yaptığı ve ne kadar mantıklı olduğu ya da diğer cihazlar kapatılsın mı tartışıladursun, önemli bir mesele var: 3 saate 5W güç harcamak 50 saatte 0,000XWatt enerji harcamaktan daha mı verimli, yoksa tam tersi mi?

daha az enerji tüketerek bir bataryayı ya da kondansatörü şarj ederken kayıplar ve başka faktörler nedeniyle daha kısa sürede piljar etmekten daha fazla enerji harcanıyorsa ki bilmiyoruz, o zaman bu konuyu tartışmayalım bile.

örneğin, 20metre-kare bir oda için 18000BTU klima gerekiyorsa "fazla ceryan yakmasın mantığı ile" 12000BTU taktırıldığı taktirde, 12binlik klima odayı ısıtmak iin daha uzun süre çalışarak aslında belki de daha fazla "ceyyyran" harcayacaktır ki ülkemizde bu mantıkla düşünen insan sayısı çok.

işte yapacağımız sistemle diğer cihazlar da çalışıyorken gıdım gıdım elektrik şarjı yapacağız ve belli aralıklarla kullanacağız ama eğer normal adaptörle daha mantıklı olacaksa temelli vazgeçecek, şarj cihazlarını fişte unutmamak gibi enerji tasarrufu yöntemlerine devam edeceğiz.

yukarıda link yapıştırmayı unutmuşum. dünya çapında yapılan araştırma ve hesaplamalarda insana "YUH" dedirtecek enerji sarfiyatı olmakta ve dolayısıyla geleceğimize zarar verilmektedir.

sadece bir evde 3 adaptör fişte ve her biri 10W olsa = 30Watt. tüm apartmanı ya da mahalleyi ekleyin. sonra diğer mahalleleri. ve sonra şehrinizi. diğer şehileri, ülkeyi ve diğer ülkeleri bir düşünün hele. "ülem ne olacak 5-10 Wattlık adaptör, faturaya bile dokunmaz" diyoruz değil mi? öyle değil işte.

bu konu da eğer tasarruf yapılabilecekse telefon vb cihazlarımızın şarjı için çözüm olabileceği için yazdım. ola ki birilerinin hesap kabiliyeti veya düşünüş şekli daha gelişmiştir de "şu sebepten dolayı bırakın abicim uğraşmayın" desin diye...

ilgilenen yazan yazmayan her arkadaşa teşekkür ederim.

ozan

Üstadlar madem konuya tasarruf açısından bakıyoruz, şöyle bir şey sorayım.

Bu gün evlerimizde kullandığımız cihazların bir çoğu kapatıldığında dahi stand-by konumunda kalmakta, totalde ciddi bir sarfiyata yol açmakta. Madem miliamperlerin hesabını yapıyoruz, buna bir çözüm getirsek.?

Şöyle bir şey yapsak mesela, örneğin bir televizyonumuz var. Hiç birimiz televizyonumuzu yatarken fişten çekmiyoruzdur. ama kendisi miliamperler mertebesinde akım çekiyor. Bu akımı algılayıp enerjiyi kesen bir sistem tasarlanabilir. ama buna değer mi sizce ?

seron

Alıntı yapılan: ozan - 06 Kasım 2014, 15:53:18(...) Bu akımı algılayıp enerjiyi kesen bir sistem tasarlanabilir. ama buna değer mi sizce ?

akıllıca bir soru. bu cihazın kendisi de elektrik harcıyor. eğer TVnin çektiği stand by akımının atıyorum, yarısından çok daha az harcayacaksa "buna değer" diyebiliriz ki, kaybı önleyemesek de minimize etmiş oluyoruz.

ekonomi bilimi kar elde etmek için mal veya hizmet satışlarını arttırmaktan önce maliyetleri minimize etmek gerektiğinden bahsetmektedir. dikkat ediniz; maliyetleri minimize etmek; sıfır yapmak değil :)

dolayısıyla da önemsiz miktarda (ç)alınan güç ile önemsiz gibi görünen almaçlar beslenebilir mi?

yolgezer

Alıntı yapılan: seron - 06 Kasım 2014, 14:33:11hayır trolleme yapmadım konuma devam ediyorum.

sistemin ne kadar sürede şarj yaptığı ve ne kadar mantıklı olduğu ya da diğer cihazlar kapatılsın mı tartışıladursun, önemli bir mesele var: 3 saate 5W güç harcamak 50 saatte 0,000XWatt enerji harcamaktan daha mı verimli, yoksa tam tersi mi?

daha az enerji tüketerek bir bataryayı ya da kondansatörü şarj ederken kayıplar ve başka faktörler nedeniyle daha kısa sürede piljar etmekten daha fazla enerji harcanıyorsa ki bilmiyoruz, o zaman bu konuyu tartışmayalım bile.

örneğin, 20metre-kare bir oda için 18000BTU klima gerekiyorsa "fazla ceryan yakmasın mantığı ile" 12000BTU taktırıldığı taktirde, 12binlik klima odayı ısıtmak iin daha uzun süre çalışarak aslında belki de daha fazla "ceyyyran" harcayacaktır ki ülkemizde bu mantıkla düşünen insan sayısı çok.

işte yapacağımız sistemle diğer cihazlar da çalışıyorken gıdım gıdım elektrik şarjı yapacağız ve belli aralıklarla kullanacağız ama eğer normal adaptörle daha mantıklı olacaksa temelli vazgeçecek, şarj cihazlarını fişte unutmamak gibi enerji tasarrufu yöntemlerine devam edeceğiz.

yukarıda link yapıştırmayı unutmuşum. dünya çapında yapılan araştırma ve hesaplamalarda insana "YUH" dedirtecek enerji sarfiyatı olmakta ve dolayısıyla geleceğimize zarar verilmektedir.

sadece bir evde 3 adaptör fişte ve her biri 10W olsa = 30Watt. tüm apartmanı ya da mahalleyi ekleyin. sonra diğer mahalleleri. ve sonra şehrinizi. diğer şehileri, ülkeyi ve diğer ülkeleri bir düşünün hele. "ülem ne olacak 5-10 Wattlık adaptör, faturaya bile dokunmaz" diyoruz değil mi? öyle değil işte.

bu konu da eğer tasarruf yapılabilecekse telefon vb cihazlarımızın şarjı için çözüm olabileceği için yazdım. ola ki birilerinin hesap kabiliyeti veya düşünüş şekli daha gelişmiştir de "şu sebepten dolayı bırakın abicim uğraşmayın" desin diye...

ilgilenen yazan yazmayan her arkadaşa teşekkür ederim.
şu klima ve kombi olayını zaten biliyoruz. pek çok defa ikisini de tamamen kapatmayıız az az devamlı yaknız yakıt sarfiyatınız azalır deniyor.
misal sen eve 1 hafta uğramayacaksın. günlük bir çakmak kadar olsun kombin çalışmalı imiş. tamemen kapatırsan bu sefer geldiğinde bir anda dayayacaksın ateşi. bu da iki kat enerji götürecekmiş. oysa ki iyi bir yalıtım ve düşük de polsa ısı beslemesi bu durumu tersine çevirebiliyormuş. ama yine de sayactan nasıl yırttarız bilemem:)

abraham

Hocam benim fikrim tv lerde standby için cihazın kullanım kılavuzunda standby modunda tükettiği güç miktarına bakmak lazım.Ya da bir ampermetre bağlayıp ölçüm yapıp hesaplamak lazım. Yalnış hatırlamıyorsam verimliliğe göre 1W civarı harcıyor. (az olanda var çok olanda ), Gecede 10 saat standby modunda olan televizyon günlük 10W aylıkta 300W kadar elektrik harcar.


Ancak daha fazla kayıp olduğunu düşündüğüm bir durum var.
Harici uydu alıcısı olanlar ( büyük ihtimalle tv kullanııcılarının %90 dır ) tv yi kapattıklarında uydu alıcıyı kapatmıyorlar. Uydu alıcı sahip olduğu özelliklere göre 20W - 30W civarı elektrik harcıyor (bizimki next 30W harcıyor evdeki simit floresan lambada 32W harcıyor). Bu miktarda zaten 1 yada 2 odanın elektriği kadar olabiliyor.

Gecede 6 saat açık kalan uydu alıcı için aylık yaklaşık olarak (30gün x 6saat x 30W ) 5400W elektrik harcar. buda elektrikli sobayı tam kapaste olarak 2 saat çalıştırmaya yakın bir değer yapıyor. Ya da aydınlatma olarak düşünürsek evin bir odasının her gece kullanıldığı ortaya çıkar.

seron

Alıntı yapılan: abraham - 06 Kasım 2014, 18:55:06(...)
Gecede 6 saat açık kalan uydu alıcı için aylık yaklaşık olarak (30gün x 6saat x 30W ) 5400W elektrik harcar. buda elektrikli sobayı tam kapaste olarak 2 saat çalıştırmaya yakın bir değer yapıyor. Ya da aydınlatma olarak düşünürsek evin bir odasının her gece kullanıldığı ortaya çıkar.


gördünüz mü? sadece uydu alıcının açık kalmasıyla 5400W gereksiz tüketim yaplıyor ki bu 5,4 kW olur. birim fiyatı net bilmiyorum ama ay bazında gayet de iyi bir miktar. diğer cihazları da düşünün. bataryası dolunca fişten çıkarmayı unuttuğumuz adaptörler vs...

maalesef bunlara çok iyi bir çözüm yok. hiç üşenmeyip kalkıp uydu alıcınızı ve tvnizi temelli kapatsanız, illa ki başka birşeyler daha unutabilirsiniz ki bu da doğaldır, o kadar ettiğiniz tasarruf bir anda boşa da gidebilir.

dolayısıyla tasarruf etmek etmemekten sanki daha cazip gibi görünüyor ;D

arkadaşlar boş zamanlarımın çoğunda aklıma gelen teknolojik fikirleri düşünerek geçiriyorum. nasıl daha doğal ve ekonomik pil yapılabilir, kayıplar nasıl minimize edilebilir, gibi. hatta havadaki manyetik dalgları yakalayarak elektrik şarjı yapan bir devreyi uzun uzun inceleyerek acaba nasıl olur diye düşünürken internette yapılan yorumlarda bir cep telefonunu bile şarj edecek kadar enerji depolayamayacağını öğrendim ve vazgeçmiştim.

bu konunun asıl amacı, dikkate alınmayarak ücretlendirilmeyen enerjiden faydalanmak idi. ama görünüyor ki bunu sağlamanın bizden götürüsü, getirisinden fazla olabilecektir.

ne dersiniz?..

abraham

Alıntı yapılan: seron - 06 Kasım 2014, 19:11:48havadaki manyetik dalgları yakalayarak elektrik şarjı yapan bir devreyi uzun uzun inceleyerek acaba nasıl olur diye düşünürken internette yapılan yorumlarda bir cep telefonunu bile şarj edecek kadar enerji depolayamayacağını öğrendim ve vazgeçmiştim.

bu konunun asıl amacı, dikkate alınmayarak ücretlendirilmeyen enerjiden faydalanmak idi. ama görünüyor ki bunu sağlamanın bizden götürüsü, getirisinden fazla olabilecektir.
Hocam böyle şeyler hobi olunca ister istemez maliyetli oluyor ve getirisi yok.
Ancak Endüstriyel anlamda uygulama alanı bulabilecek projeler için ciddi maliyet analizleri yapılıyor. Tabiki Türkiye de değil :D
Örneğin Almanyayı ele alacak olursak : Almanyanın güneşlilik süresi yaklaşık yıllık 31 gün (744 saat ) iken Güneş enerjisine ciddi yatırımlar yapmış. Haberlere konu olan durum: "hafta sonu pazar günü ülkenin elektriğinin yarısını (%50sini) sadece güneşten karşılamayı başarmışlar."

Türkiyenin güneşlilik süresi yıllık 110 gün (2.640 saat) almanyaya göre çok yüksek olduğu halde güneşten elektik üretim yüzdesi %1 leri zorlayamadığını düşünüyorum. Çünkü Ülkemizde güneş çiftlikleri bildiğim kadarıyla yok.

Bu sebeplerden getiri - götürü hesabını kısa vadeli yopmamalısın.Ürünün kullanım süresini , verimliliğini de hesaba katmalısın.Birkaç yıllık hatta ürünün kullanım ömrü kadar uzun vadeli hesap yapmalısın.

Güneş çiftlikleri gibi temiz eneji kaynakları başlangıç ( yatırım) maliyetleri yüksek olduğu için cazip gelmiyor sonuçta maliyetini 10 yıl gibi bir sürede çıkarıyor Ancak ondan sonrasının tamemen kâr olduğunu ve enerji fiyatlarının gittikçe arttığını düşününce aslında iyi yatırım alanı olduğu ortaya çıkıyor...

seron

evet. ne var ki ülkemizde ciddi ciddi panel üreten firma bildiğim kadarıyla yok ve ya almanya dan ya da çinden satın alınmak zorundayız (dünyanın tekel durumundaki panel üreticileri).

bu durumda almanya evet maliyetleri düşük tutuyor çünkü kendisi üretiyor ama bizler almanyadan satın almaya altığımızda işler değişiyor. çalışmadan terlemeden birşeyler yapılamaz. ülke içinde üretim yapılmadığı takdirde maliyetler, ister uzun ister kısa vadede düşünülsün, kar yapamayacak kadar yüksek oluyor.

bir de buna iyi bir konvertör ve akü ve akülerin bakımını eklersek Türkiye için mantıklı değil gibi görünüyor.

herşeye rağmen çözüm üretmeye çalışmak bile bir şey.

bu arada @yolgezer demin yanıt vermeyi unuttum: evde yok iken düşük ayarda çalıştırmak yerine tamamen kapatılıp gelince en yüksek ayarda ısıtıp sonra normale dönmek daha mantıklıdır. tabi dediğin gibi en önemli faktör YALITIM.

bu arad vaktiniz varsa şunu da izleyiniz...
http://www.youtube.com/watch?v=W21qr5mtCXk#

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: abraham - 06 Kasım 2014, 18:55:06Hocam benim fikrim tv lerde standby için cihazın kullanım kılavuzunda standby modunda tükettiği güç miktarına bakmak lazım.Ya da bir ampermetre bağlayıp ölçüm yapıp hesaplamak lazım. Yalnış hatırlamıyorsam verimliliğe göre 1W civarı harcıyor. (az olanda var çok olanda ), Gecede 10 saat standby modunda olan televizyon günlük 10W aylıkta 300W kadar elektrik harcar.


Ancak daha fazla kayıp olduğunu düşündüğüm bir durum var.
Harici uydu alıcısı olanlar ( büyük ihtimalle tv kullanııcılarının %90 dır ) tv yi kapattıklarında uydu alıcıyı kapatmıyorlar. Uydu alıcı sahip olduğu özelliklere göre 20W - 30W civarı elektrik harcıyor (bizimki next 30W harcıyor evdeki simit floresan lambada 32W harcıyor). Bu miktarda zaten 1 yada 2 odanın elektriği kadar olabiliyor.

Gecede 6 saat açık kalan uydu alıcı için aylık yaklaşık olarak (30gün x 6saat x 30W ) 5400W elektrik harcar. buda elektrikli sobayı tam kapaste olarak 2 saat çalıştırmaya yakın bir değer yapıyor. Ya da aydınlatma olarak düşünürsek evin bir odasının her gece kullanıldığı ortaya çıkar.
Konuya turp sıkayım da ecik muhabbet olsun. ;D
Arkadaşımızın belirtmiş olduğu kırmızı olarak işaretlediğim yazılara istinaden muhalefet olmak amacıyla bu işe ciddi eğilim gösteren arkadaşları ciddi testlere davet ediyorum.
Denildiği üzere simit floresan ampül 32W lık güç harcıyor. Herkesler böyle biliyor. Teknik olarak ta bu cihazın gücü 32W olarak belirtilmiş.
Ama ben sırf gıcıklık olsun diye bu değerin doğru olmadığını, daha fazla güç harcadığını (koşullara göre) iddia ediyorum.
Varsa benimle kapışmak isteyen arkadaşlar buyrunuz ;D

seron

teknik bilgim çok yetersiz olsa a ben kapışmaya varım.

floresan lambaların soğukta verimleri düşmekte imiş. bu durumda daha mı fazla güç tüketiyorlar?

veyahut;

balastlarının şebekeye ters akımlar uygulaması şebekeyi zorluyor mu acaba?

elektronların ısınan tungsten tellerden fırlayıp civa atomlarına çarpmasıyla morötesi ultra menekşe-pardon- ultraviyole ışık veriyor, bu ışık cam boru içindeki beyaz toza çarparak da beyaz ışık eldesi sağlanıyor.

hava sıcaklığı düştüğünde ise zaten akkor haline gelmemiş olan flamanın ısısı iyice düştüğünden direnci küçülüyor ve daha fazla akım çekiyor, dolayısı ile daha fazla güç mü harcıyor yoksa? ??? ::) :P salladım bakalım tutacak mı?

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: seron - 06 Kasım 2014, 21:08:00teknik bilgim çok yetersiz olsa a ben kapışmaya varım.

floresan lambaların soğukta verimleri düşmekte imiş. bu durumda daha mı fazla güç tüketiyorlar?

veyahut;

balastlarının şebekeye ters akımlar uygulaması şebekeyi zorluyor mu acaba?

elektronların ısınan tungsten tellerden fırlayıp civa atomlarına çarpmasıyla morötesi ultra menekşe-pardon- ultraviyole ışık veriyor, bu ışık cam boru içindeki beyaz toza çarparak da beyaz ışık eldesi sağlanıyor.

hava sıcaklığı düştüğünde ise zaten akkor haline gelmemiş olan flamanın ısısı iyice düştüğünden direnci küçülüyor ve daha fazla akım çekiyor, dolayısı ile daha fazla güç mü harcıyor yoksa? ??? ::) :P salladım bakalım tutacak mı?
Biraz sallasan da ecik kulaandan kuyruğundan tuttun ;D

RaMu

Bende reaktif gücü düşünüyordum, birde telefon hattından nemalanma fikri vardı, 20 mA de enteresan.
Evlerdeki sayaçlar reaktif ölçmüyor diye birşey vardı,
bu doğru mu?

yolgezer

@seron açıkçası az da olsa sıcak kalorifer-ki burada zi en düşük ayardan bahsediyoruz.- çok bir para yemez. ki yemiyor da. öbür yandan baksak sıfırdan kaloriferin ısınması 1 saati bulabiliyor. ki bir saatte harıl harıl yanan ocak rahat bir 5 lira yer:) kombi düşükte bırakınca günlük yese yese 1 lira yer. ha belki biraz fazla paran gider ya da gitmez. ama en aızndan bir saat dişlerin takırdamaz:=)
bir de bir arkadaş demiş ya eh almanya şu kadar enrjiyi güneşten karşılıyor.
bu knuda diyeceğim tek şey ne kadar para o kadar köfte:)
bu forumda da bolca yazılmış çizilmiş sudan hidrojen kazandırjma. yanılmıyorsam zaten uzay mekiklerimiz de böyle çalışıyor. o koca mekikler bile su ile çalışıyor. hani su yakmıyor mu lafına tam isabet:) ama adamlar milyon dolar yatırıyor. bizm gibi hurdacıdan mıknatıs tutmadı diye paslanmaz çelik almıyor. en ince noktasına kadar kendileri üretiyor.!
havadan elektrik retim değil de dağıtım olayı aslında tesla ya göre kablo iletimden çok daha ucuza mal olabilirmiş. ama üreticiler kar marjımız düşer sesbebi ile buna yanaşmıyor. oysa ki şimdiki telefonlar bt üzerinden havadan şarj alabiliyor. buna da yeni teknoloji diyor peh!
asıl mesele bu tip olaylarda inanılmaz para gerektiği. tabi bir kere yaptıktan sonra bakım haricinde para da gerenkmez.

[mergedate]1415303338[/mergedate]
Alıntı yapılan: RaMu - 06 Kasım 2014, 21:40:52Bende reaktif gücü düşünüyordum, birde telefon hattından nemalanma fikri vardı, 20 mA de enteresan.
Evlerdeki sayaçlar reaktif ölçmüyor diye birşey vardı,
bu doğru mu?
sakın diyim öyle bir şey yapmayın.
çünkü telefon başına çekilmesi gereken birim amperaj artarsa hatta ikinci telefon gözükür. bu da ikinci telefon izni alınmamışsa yasak. ve acayip cezası varmış:)

abraham

" evdeki simit floresan lambada 32W harcıyor "hocam simit floresan lambbanın 32W harcaması Ürünün ambalajında ve üzerinde 32W diye yazılmış. Ancak sistemi çalışır hale getirmek için kullanılan sistemin nekadar harcadığı ya da nekadar kayba uğrattığı onusunda bilgi verilmiyor.Son tüketici olarak simitimizle sayacımız arasında kalan  kayıp - kaçak malesef arka planda kalıyor.

Ayrıca Mr_YAMYAM efendinin anladığım kadarıyla ölçüm ,hesaplama ve analizler konusunda bayağı bilgili olduğunu ve bunun faydalarından her alanda yararlandığını görüyorum.
Verimlilik açısından çok önemli olan bu bileşenlerin malesef toplumumuzda arka planda kalması hayatımızın her alanında bizleri etkiliyor.

Yalnız Mr_YAMYAM hocam balast - starter gibi bileşenlerin kayıpları dikkate değecek mertebede midir ? engellemek mümkün müdür ?
Ekonomik getiri dışında bize ne fayda sağlar ? Işık şiddetinde değişikliğe sebep olur mu? Yoksa Havada yayılan elektromanyetik gürültüyü azaltır mı? :)

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: abraham - 06 Kasım 2014, 22:24:35" evdeki simit floresan lambada 32W harcıyor "hocam simit floresan lambbanın 32W harcaması Ürünün ambalajında ve üzerinde 32W diye yazılmış. Ancak sistemi çalışır hale getirmek için kullanılan sistemin nekadar harcadığı ya da nekadar kayba uğrattığı onusunda bilgi verilmiyor.
Yalnız Mr_YAMYAM hocam balast - starter gibi bileşenlerin kayıpları dikkate değecek mertebede midir ? engellemek mümkün müdür ?
Ekonomik getiri dışında bize ne fayda sağlar ? Işık şiddetinde değişikliğe sebep olur mu? Yoksa Havada yayılan elektromanyetik gürültüyü azaltır mı? :)
İşte benim konuya TURP sıkmamdaki amacım budur.
Balast veya benzer endüktif yük bir AC devresinde çalışırken devreden hem AKTİF hem de REAKTİF güç çekerler.
Bu söylediğimi sizler basit bir deneyle gözlemleyebilirsiniz.
En basit yük olan balastlı ve 40W civarı olan bir floresan ampül düzeneği alırsınız. Bu düzeneğe bir AC ampermetre bağlarsınız. Elektrik verildiğinde ölçtüğünüz akımın değerini şebeke gerilimi ile çarparsanız toplam harcanan gücü bulacaksınız.
Aynı devreye PARELEL olarak 4uF 250V-275V civarı bir kondansatör bağlayıp çekilen akımı yeniden ölçtüğünüzde ciddi düşme göreceksiniz. Bu demektir ki bir floresan lamba belirtilen yükten daha fazla güç harcıyor. (KOMPANZASYONSUZ)
İşte bu olaya elektrik tekniğinde kompanzasyon denilmektedir.
Temel hesabı L-C rezonans formülü ile hesaplanan ve DC aktif güce en yakın değeri elde etmeye yarayan hesaplamadır.

Alıntı yapılan: RaMu - 06 Kasım 2014, 21:40:52Bende reaktif gücü düşünüyordum, birde telefon hattından nemalanma fikri vardı, 20 mA de enteresan.
Evlerdeki sayaçlar reaktif ölçmüyor diye birşey vardı,
bu doğru mu?
Benim bildiğim ise evdeki sayaçlar REAKTİF tiptendi. Dolayısı ile hem aktif hem de reaktif gücü hesaba yazıyorlar. Ancak sanayiide kullanılan 3 fazlı AKTİF sayaçlar var ki sadece aktif gücü ölçmektedirler.
Yıllar önce bu olayın testi aynı anda yapılmıştı.
2 adet sayaç temin edilmiş, her ikisine de aynı değerde floresan lamba bağlanmıştı. 1 gün boyunca lambalar çalıştırılmış ve okunan değer gözlemlenmişti.Haliyle kompanzasyonu yapılmamış sayaçta okunan değer fazla idi ;D
Günümüzde yeni üretim olan sayısal sayaçları incelemediğim için yorum yapmam doğru olmaz.


abraham

Hocam anladığım kadarıyla kondansatörü devrenin girişine bağlamamız yeterli oluyor...
Cahilliyimizi mazur görün ; elektronik balastlarda da endüktif yük olmadığı için reaktif güç tükeetimi olmaz diye düşünüyorum.
Elektronik balast kullanan floresan lambalarda dikkate değer benzer şeyler varmıdır ?

stk4221

trafolar motorlar , (bobinli) alıcılar endüktif sınıfına girdigi için reaktif güce sebeb olurlar ufak çaplı makinalarda  kondansatör kullanılarak kompanzasyon yapılmıştır.  ama konutlarda ki monofaze sayaçlar kayıplarıda kullanılmış gibi yazar dagıtım şirketinin zararı olmaz trifaze sayaçlarda  aynısı  fakat X5 sayaçlar işin erbabı kompanzasyon sistemi içinde kullanıldıgı için   aktif-reaktif-kapasitif ayrı ayrı ölçer dengeler 
[mergedate]1415308563[/mergedate]
elektronik balanstlarda  filtresi kendi içinde oldugu için reaktif e pek zararı yok
vatan kanla alınır ter ve göz yaşı ile korunur

yolgezer

yamyam abi, kondansator akımı filtrelediği için mi güçte düşme oluyor acaba;?
ben zaten yeni tip motorlarda vs hep bir kondansator görüyorum. ne işe yaradıklarını da merak edip duruyordum. o olmadan da çalışıyorlar çünkü:)

Sparky

@Mr_YAMYAM Hocam yalnız ev tipi sayaçlar sadece aktif güç ölçüyor. devlet evlerden reaktif güç ücreti almıyor. sanayide ise reaktif güç ölçümü yapılıyor ve belli sınırın üzerinde cezası var.

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: Sparky - 07 Kasım 2014, 00:27:10@Mr_YAMYAM Hocam yalnız ev tipi sayaçlar sadece aktif güç ölçüyor. devlet evlerden reaktif güç ücreti almıyor. sanayide ise reaktif güç ölçümü yapılıyor ve belli sınırın üzerinde cezası var.
Benim bildiğim tersi ;D
Belki ben yanlış biliyorumdur. Ölçüp biçmek sizlere kalıyor ;D

Adnancoskun

Vakti zamanında PİLSİZ RADYO diye yapmıştım ben....  Güzel uygulamadır....
Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin.

seron

floresanın 32W dan fazla yakabilmesinin nedenini aktif rektif meselesine bağlamış idim fakat yamyam abi "koşullara göre" ibaresini kullandığı için ısıyı da gözönüne aldım ki, söylediğim şey, floresanın verimi açısından doğru idi. bir de floresan lambaların yanma süresinden çok, sık sık yakılıp sönürülme sayısı daha fazla ömrünü kısaltıyor(muş)

güzel şeylerden bahsedilmiş: floresan lambanın kompanze edilmesi. eğer gerekli ise bence yapılmalı. ama günümüzde hep tasarrufluya dönüldüğünden gerek kalmamaya başladı.

ikincisi evlerden reaktif güç bedeli alınmıyor. işyerlerinden alınıyor. daha önce çalışmakta olduğum bir markette iki adet sayaç var idi ve birinin üzerine tedaş tarafından keçeli kalemle "aktif" diğerine "reaktif" yazılmıştı. sadece trifaze sayaç ile değil, çift sayaç kullanılarak ücretlendiriliyor. zira bizim evde de trifaze sayaç kulllanılmakta. birisi analog sayaç iken diğeri elektronik.

elektronik sayaç, günü üçe bölerek fiyat indiriminden-kaldırımından faydalanmayı, infrared haberleşme tekniğiyle okuma-hesaplama yapmayı, elektrik telleri üzerinden tedaş ile haberleşme yapmayı sağlıyor(sayacı izinsiz soker durdurur kurcalarsan anında haberleri oluyor) ve daha az hata payı ile sayıyormuş.

telefon hattından elektrik çekmeye çalışmayınız: santraldeki gelişmiş sistem bunu anlıyor ve ciddi miktarda para  cezası da var... zaten kazık atmak için bahane arıyorlar hiç kurcalamayın...

bu arada konu güzel bir şekilde dağılmaya başladı ;D nasıl verimli olunur...

yolgezer

Alıntı yapılan: seron - 07 Kasım 2014, 16:41:13floresanın 32W dan fazla yakabilmesinin nedenini aktif rektif meselesine bağlamış idim fakat yamyam abi "koşullara göre" ibaresini kullandığı için ısıyı da gözönüne aldım ki, söylediğim şey, floresanın verimi açısından doğru idi. bir de floresan lambaların yanma süresinden çok, sık sık yakılıp sönürülme sayısı daha fazla ömrünü kısaltıyor(muş)

güzel şeylerden bahsedilmiş: floresan lambanın kompanze edilmesi. eğer gerekli ise bence yapılmalı. ama günümüzde hep tasarrufluya dönüldüğünden gerek kalmamaya başladı.

ikincisi evlerden reaktif güç bedeli alınmıyor. işyerlerinden alınıyor. daha önce çalışmakta olduğum bir markette iki adet sayaç var idi ve birinin üzerine tedaş tarafından keçeli kalemle "aktif" diğerine "reaktif" yazılmıştı. sadece trifaze sayaç ile değil, çift sayaç kullanılarak ücretlendiriliyor. zira bizim evde de trifaze sayaç kulllanılmakta. birisi analog sayaç iken diğeri elektronik.

elektronik sayaç, günü üçe bölerek fiyat indiriminden-kaldırımından faydalanmayı, infrared haberleşme tekniğiyle okuma-hesaplama yapmayı, elektrik telleri üzerinden tedaş ile haberleşme yapmayı sağlıyor(sayacı izinsiz soker durdurur kurcalarsan anında haberleri oluyor) ve daha az hata payı ile sayıyormuş.

telefon hattından elektrik çekmeye çalışmayınız: santraldeki gelişmiş sistem bunu anlıyor ve ciddi miktarda para  cezası da var... zaten kazık atmak için bahane arıyorlar hiç kurcalamayın...

bu arada konu güzel bir şekilde dağılmaya başladı ;D nasıl verimli olunur...
yanlış hatırlamıyorsam floresan lambalar statik ortamlarda da ilk anda çalışmak için daha fazla zorlanıyor. bu yüzden etrafında hani şu süs amaçlı koyulan metal plakalar enrjiden kazanç sağlıyor. ayrıca bu tip süslerle kaplı lambalar daha uzun ömürlü oluyor. ha tabi her yöne yayılan ışığı sadece bir yöne aktararak yoğunlaştırması da cabası.
şu statik elektrik muhabbetini bilmiyorum ama ışığı yoğunlaştırma yine de tasarruf sağlar.
bir de bizim eski grundig tvnin kullanma klavuzunda cihazın ilk anda parazit gidermek için bir seferde yüksek akım çektiğinden, bu sebeple 6 saatten yukarı kapalı kalmayacaksa fişinin çekilmemesi ya da enrji anahtarının kapatılmaması tavsiye edildiği yazıyordu. ki eski tip tüplü monitörlerde ilk anda o pof diye ses çıktığında lambalardaki özellikle ampullerde ışık seviyesi bir anda baya bir düşmekte. hani 15 dakka yarım saat sonra açmayı düşünüyorsanız kapatmamanız daha iyi. çünkü monitör kendini uykuya almadığı sürece o bobinlerde manyetik ortam saklı kalıyor.
odalarınızda açık renkli ve ışığı yayacak renkler kullanmanız da gereken lamba sayısını azaltır.
havyalarınızı uzun süre son sıcaklıkta bırakmayın. bu hem ucu aşındırır hem enerji sarfiyatını arttırır. yarı seviyede tutup, lehim yapacağınız zaman yükseltin.
özellikle hareket sensörlü anahtarları kullanabilirsiniz. bu da açık unutulan lambaların sorununu çözer.


yolgezer

bu konu kalsın aklıma ne gelirse yazarım:)
bu arada tüp monitörleri zaten çok açıp kapamak iyi olmuyor. özellikle eski modellerin anahtarları kırılıp duruyor:)

Hızlı Yanıt

Not: Bu konu bir moderatör tarafından onaylanmadan görüntülenmeyecektir.

Adı:
E-Posta:
Doğrulama:
Lütfen bu kutuyu boş bırakın:
IRFP250 Nedir:
kısayollar: göndermek için alt+s veya önizleme yapmak için alt+p'ye basın